Filmlerdeki Unutulmaz Kahve Sahneleri

0
126

Yazar Gertrude Stein’in de dediği gibi, kahve size düşünecek zaman verir fakat bu zaman, saat veya dakika cinsinden değildir; daha çok bir varoluş şansını anımsatır. Bu bağlamda, kahvenin insan hayatındaki yeri diğer içeceklerden farklıdır. Ayrıca kahve sadece bir içecek de değil, başı başına bir kültürdür.

Kahve, içecek olarak tüketilmeye başlandığı 14.yüzyıldan beri hayatımızın hemen hemen her alanında yer aldı. Bu kadar hayatımızın içinde olan bir şey tabi ki de hayatımızı anlatan yapımlar olan ‘filmlerde’ de karşımıza çıkmaktadır. Kahve her ne kadar, çoğunlukla detaylara saklanmış sahnelerde yer alsa da zaten hayat detaylarda gizli değil midir? Bu bağlamda, bizler de bugün sizler için filmlerde yer almış en iyi kahve anlarından (sahnelerinden) birkaçını derledik.

  • Pulp Fiction (1994) Ucuz Roman

Tarantino’nun şüphesiz en unutulmaz filmlerinden birisi olan Ucuz Roman’daki kahve sahnesinde, John Travolta, Samuel L. Jackson ve Tarantino’nun bizzat kendisi yer almakta. Sahnede, üzerlerine sıçramış kan lekelerine aldırış etmeden ve sanki saniyeler önce orada bir cinayet işlememişler gibi içtikleri kahvenin ne kadar lezzetli olduğundan bahseden ekip, aslında bizlere iyi bir kahvenin her şeyi unutturabilecek gücünü anlatır.

pulp fiction kahve sahnesi

  • The Usual Suspects (1995) Olağan Şüpheliler

Bryan Singer’in yönetmenliğini yaptığı filmdeki kahve sahnesi, aslında filmin en can alıcı kısmıdır çünkü bu sahne, olaylar zincirinin çözüldüğü ve Dedektif Dave’in artık her şeyi fark etmeye başladığı bölümdür. Her ne kadar sahnenin ‘kahve’ bölümü geri planda kalmış gibi görünse de Dedektif Dave kahvesinden bir yudum aldıktan sonra ünlü Türk suç makinesi Kayser Söze’nin kim olduğunu anlar ve fincan yere düşerek kırılır. Yani bu sahne aslında kahvenin zihin açan etkisini gözlemlemekteyiz.

the usual suspects kahve sahnesi

  • Breakfast at Tiffany’s (1961) Tiffany’de Kahvaltı

Sinema tarihinin en unutulmaz ve en kült filmlerinden biri olan Tiffany’de Kahvaltı’nın hatıralara kazınan ve artık ikonikleşmiş açılış sahnesinde, Holly karakterini canlandıran Audrey Hepburn, bir elinde çörek diğer elinde kahvesi ile Tiffany’s adlı mücevher dükkanının önünde kendisini iyi hissetmeye çalışır. Siyah eldivenleri, gözlükleri, siyah elbisesi ve yapılı saçlarıyla tam anlamıyla Audrey Hepburn’u anımsatan sahnenin görselleri defter kapakları, tablolar ve kupa bardaklara işlenmiştir.

breakfast at tifanny kahve sahnesi

  • Amelie (2001)

Audrey Tautou’nun başrolde yer aldığı Amelie, son zamanların en zarif ve en tatlı romantik komedilerinden biridir. Film zaten çoğunlukla Amelie’nin çalıştığı kahve dükkanında geçmekte. Bu bağlamda, Amelie için; adeta kahve aromalı bir yapımdır demek yanlış olmaz. Fakat akıllardan çıkmayan bir sahne var ki o da: Amelie’nin çöpçatanlık yapmak için Joseph’in (müşterinin) üzerine bilerek kahve döktüğü kısımdır. Lavaboya üstünü temizlemeye giden Joseph orada Amelie’nin iş arkadaşıyla karşılaşacaktır. Evet kahve bazen bir aşkın başlamasına vesile olabilir.

amelie kahve sahnesi